Posted on: Ekim 13, 2022 Posted by: admin Comments: 0

                                  

Zaman gelir o kadar çaresiz hissederiz ki dertlerimize derman yoktur. Sıkışırız insanların arasında. Baharda açan çiçeklerin farkı kalmaz bulutların kapattığı dolunaydan. Kalbimiz atar da sanki nefes alan, düşünen, adım atan biz değilizdir. Ortada bir vücut varken içindeki ruhun varlığı şaibeli gelir. Her olumsuzluk bizi bulur, bir türlü mutluluğu yakalayamayız. Yüreğimizin en derininde amansız bir sızı olmaya başlar, geçen günler.

İnsan öyle bir varlık ki bir gün gülse günlerce bedelini ödüyor. İyilik ekip kötülük biçiyor. Sevdalandığında, bir çift göze ömrünü de verse asla kavuşamıyor. Hayal kuruyor fakat hepsi derin okyanuslarda alabora oluyor. Yenilikler yapmak istese de her gün tekrar tekrar aynı şeyleri yaşıyor. Neden insanoğlu bir türlü tam olamıyor? Bu soruyla başladı kendimi aramam. Yüce dağlarda kar, ıssız çöllerde kum, Anadolu’da bozkır oldum. Kavga edenlerin kıyafetindeki yaka, tokat atılan kadınların saç teli, terk edilen bebeklerin emziği, zehirlenen hayvanların gözleri, görevini yaptığı için öldürülenlerin üniforması… Tüm tecrübelerim, şahit olduğum her olay, bana insanın neden eksik olması gerektiğini gösterdi. Meğerse kendini tam hissedenler üzermiş dünyayı. Fani olduğunu unutanlar zalim olurmuş kainatta. Eksik olan insan, mutluluğu arar ve aradıkça özünü bulurmuş. Mutsuzluk olmadan mutluluğun bir anlamı yokmuş. Kara bulutlardan bardaktan boşanırcasına yağacakmış ki yağmur, ardından çıkan gökkuşağının bir değeri olsun.

Hayatta yaşadığım her an tecrübe edinmeye devam edeceğim. Her tecrübem tam olma yolunda bana bir levha olacak, biliyorum. Karanlık tünelin ucundaki benim için parlayan ışığı görüyorum. Beni bu hayatta insanlara faydalı olma yolunda ideallerime sımsıkı bağlayan sevgi dolu kalplere minnetle…

Karanlıktakiler tarafımca kendini yalnız hisseden, karanlıkta boğulan, bu hayatı anlamlandıramayan insanlara bir köprü olabilmek için başlattığım bir projedir. Bu hayatta bir derdi, davası olanlar her zaman zorluklarla savaşır, doğaldır. Yeri gelir her şeyi bırakıp pes etmek isteriz, son raddeye gelmişizdir artık. İşte tam bu zamanda; bazı sorulara cevap vermeni isteyerek kendi yolunu bulmanı ister, karanlıktakiler. İnsan, kendini ancak kendinde bulabilir. Kısaca kendi derdinin dermanı kendindedir. Dert, tasa bu dünyanın en doğal elementi. Yarısına geldiğim ömrümde bunu öğrendim.

Bu yazıda benim gözümden insanın neden tamamlanamadığını okudunuz. Peki sizce neden insanoğlu bir türlü tam olamaz? 

Furkan Gedik
Furkan Gedik

Merhaba ben Furkan Gedik. Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesinde 1.sınıf öğrencisiyim. Nevşehir’de büyüdüm ve burada insanları, hikayeleri, yorgunlukları, korkuları gözlemleme fırsatı buldum. İnsanın en saf duygularını yaşadım. Ben bir insanın ne olduğundan çok fikirlerine önem verenlerdenim. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ” Fikirler ölmez.” İnsan ölse de fikirleri bir şekilde yaşar. Şu kısa dünya hayatında bir iz bırakabilmek umuduyla… Siz beni karanlık yanardağların eteklerinde lavlar içerisinden çıkan ateş çiçeği olarak tanıyın.

Leave a Comment